Neler Okuyacaksınız?
Evlilikte Cinsellik denildiğinde her zaman akla sıkılmış, evde pijama-terlik-televizyon moduna girmiş çiftler geliyor. Ancak gerek uzun ilişkilerde gerek se evlilikte cinselliği ateşli bir şekilde devam ettirmek mümkün. “Evlilikte cinsellik nasıl olmalı” sorusunu cevaplarken öncelikle her ilişkinin başında beyinde mutluluk hormonlarının salgılandığını ve bunların isteği arttırıcı etkisi olduğunu hatırlatalım. Dolayısıyla ileriki zamanlarda bu hormonların salgılanmasının azalması ile ister istemez daha durağan bir periyoda geçiliyor. Ancak bu durum başa çıkması zor bir durum değil.
Evlilikte Cinsellik Nasıl Olmalı?
Evlilikte cinsellik nasıl olmalı sorusuna şöyle yanıt verebiliriz. Öncelikle evlilik ve cinsellik çiftlerin istek ve tercihlerini açıkça ifade edebildikleri, görev gibi görmedikleri, aksine paylaşılan sevginin bedensel bir dışavurumu şeklinde düşündükleri bir durum olmalı. Ülkemizde maalesef özellikle kadınların büyüdükleri şehir efsaneleri nedeni ile pek çok yanlış yargıya inandıklarını ve bu nedenle cinselliklerini, arzu ve beklentilerini son derece kapalı yaşadıklarını görüyoruz. Örneğin “iffetli kadın asla cinsel ilişkiyi başlatmaz” şeklindeki yerleşik inanışlar nedeni ile evlilikte cinsellik erkek ve kadının ortak sevgi paylaşımından ziyade çocuk yapmaya yönelik bir görev olarak düşünülüyor.
Evlilikte Cinselliği Canlı Tutmanın Yolları
Evlilikte cinselliği canlı tutmanın yolları sorusu her zaman bize en sık sorulan sorulardan biri. Bu sorunun yanıtı iletişimde gizli. Biz buna cinsel zeka da diyoruz. Yani birbirine beklentilerini açıklayabilen, özen göstermeye devam eden, karşılıklı istekler hatta fantaziler hakkında anlayışlı olan çiftler de cinsel zeka da kuvvetli oluyor ve evlilikler canlı devam ediyor. Burada önemli bir unsur özen göstermek. Yani çiftin cinselliği aşk ile birleştirdiği altın geceler yaratmasını, yatak odası ortamına romantizm katmasını, beraber eğlenceli aktivitelere katılarak ortak paylaşımları canlı tutmasını birkaç örnek olarak gösterebiliriz. Unutulmaması gereken unsur, çiftin arkadaşlık ve romantizm içeren paylaşımları arttıkça cinselliğin de daha heyecan verici olacağı.
Evlilikte Cinsellik Sıklığı
Evlilikte cinsel ilişki sıklığı tamamen çiftten çifte değişkenlik gösteriyor. Ancak ülkemiz ortalamalarında haftada 1-2 sıklık görülüyor. Bu sıklığı belirleyen unsurları fizyolojik, psikolojik ve sosyal olarak ele alıyoruz. Yani çiftin çocuk sorunları, iş stresi, aile için sorunlar arttıkça cinsel ilişki sayıları düşüyor. Buna bir de organik sorunları eklediğimizde evlilikte cinsellik sıklığını etkileyen pek çok değişken olduğunu anlıyoruz. Organik sorunlar her zaman belirttiğimiz gibi başta seks hormonlarında azalma, cinsel bölge damar ve sinir sistemini etkileyecek kronik hastalıklar, ilaçlar veya ameliyatlar, ayrıca beslenme,spor ve stres yönetimi dediğimiz yaşam tarzında gördüğümüz yanlışlar olarak özetlenebiliyor.
Evlilikte cinsel ilişki olmazsa ne olur?
Son yıllarda hem ülkemizde hem de dünyada en sık karşılaşılan sorunlardan biri cinsel ilişkinin bittiği evlilikler. Ancak unutulmaması gereken bu durumun ilişki sorunlarını da beraberinde getirmesi. Cinsellik bedeninizden ruhunuza giden yoldur. Yani çiftin hem hayat, hem de aile ve iş stresleri ile başa çıkabilmesindeki en önemli yardımcıları bu paylaşımdır. Bunun olmaması, özellikle bir taraf istekli ama diğer taraf isteksiz ise beraberinde zıtlaşmaları, özgüven eksikliklerini de beraberinde getirir. Kişiler kendilerini mutsuz, cazibesini kaybetmiş hissederek aile olarak mutluluklarını devam ettirmede de zorlanmaya başlar. İşte bu nedenle bu konuda bize başvurulmasını öneriyoruz. Konuyu çift olarak ele alıp, çiftimizi etkileyen psikolojik, sosyal ve tabii fizyolojik etkenleri ortaya çıkartarak evliliklerini ilk günkü haline döndürüyoruz.