Neler Okuyacaksınız?
Prostat kanserinin, erkekler arasında en sık gördüğümüz kanser olduğunu belirtmemiz gerekiyor. Öyle ki her 10 erkekten bir tanesinde hayatının herhangi bir devresinde ortaya çıkabiliyor. “Prostat kanseri ölüm riski” dediğimizde kanser ölümlerinde ikinci sırada yer aldığını görüyoruz. Her ne kadar yüksek risk taşısa da moral bozmamak gerekiyor. Erken tanı ile iyi bir tedavi süreci ile bu riski büyük ölçüde azaltabilmektedir.
Prostat Kanseri Nedir?
Prostat bezinin özellikle dış bölümünden kaynaklanan kötü huylu tümör zaman geçtikçe büyüyüp prostatın iç kısımlarına sıçrıyor. Sadece prostat içinde yer alan kanser “Lokalize Prostat Kanseri” diye adlandırılıyor. Diğer kanserler gibi prostat kanseri de yayılabiliyor. Lenf nodlarına ve kemiklere sıçrayarak vücudun diğer kısımlarını etkileyebiliyor.
Prostat Kanseri Neden Olur?
Prostat kanserinin nedenleri tam olarak bilinmiyor. Yaş dışında bazı yaşam tarzı faktörleri de bulunuyor: düzensiz ve dengesiz beslenme; özellikle yüksek ısıda pişmiş gıdalar, hayvansal yağ ve kırmızı etten zengin beslenme, aşırı kilo, hareketsiz yaşam tarzı gibi etmenler bu hastalığı tetikleyebilir.
Prostat Kanseri Evreleri
Prostat kanseri, tedavi edilmediğinde tümör hücreleri diğer dokulara yayılıyor. Prostat kanseri oldukça sinsi yayılabilen bir özelliğe de sahiptir. Bu nedenle prostat check-up’ı erkekler için büyük önem taşıyor. Doğru tedavi için kanserin hangi evrede olduğunu tespit etmemiz gerekiyor. Genel olarak 4 evresi bulunuyor. 1. Evrede kanser prostat bezinde iken, diğer evrelerde kanserin ilerlemesi ile hücrelerde çoğalma ve diğer dokulara yayılma gözleniyor.
Prostat Kanserinin Belirtileri Nelerdir?
Her şeyden önce sinsi ilerleyen bir hastalık olduğunun altını çizmek gerekiyor, öyle ki kanser ile ilgili belirtiler genellikle hastalığın ilerleyen aşamalarında görülüyor. Bu nedenle erken teşhis için özellikle 40 yaşından sonra düzenli kontrol yaptırmak büyük önem taşıyor. En sık görülen belirtileri;
- İdrar yapmada güçlük ve/veya idrar yapamama
- Sık idrara çıkma
- İdrar yapma bitse de damla damla idrar akımının devam etmesi
- Dışkılama esnasında güçlük
- İdrar ve/veya menide kan
- Ereksiyon sorunları
- Boşalma sırasında ağrı
şeklinde sıralayabiliriz. Ancak bu belirtiler sadece prostat kanserinin değil, prostat büyümesi ve prostat iltihabı gibi diğer rahatsızlıkların da habercisi olabiliyor. Prostat kanseri sıklıkla kemiğe sıçrayabiliyor. Bu nedenle hastalarımıza her zaman Prof. Dr. Halim Hattat’a düzenli kontrol yaptırmalarını öneriyoruz.
Geç Kalınmış Prostat Kanserinin Belirtileri Nelerdir?
Prostat kanseri tespit edilmesi son derece zor bir kanser türlerindendir. Çünkü şikayetler hastalık evreleri ilerlediği zaman ortaya çıkıyor. İşte ilk evrede prostat ile sınırlı hücrelerin çoğalıp diğer dokulara atlamasına “geç kalınmış prostat kanseri” adı veriliyor.
İleri evrede hastalık hangi organa atlamışsa ona göre şikayetler oluşuyor. Örneğin omurgaya ise şiddetli sırt ağrıları görülmesi ya da akciğere ise öksürük, kanlı balgam ve nefes darlığı görülmesi gibi.
Prostat Kanseri Tanısı için Hangi Testler Gerekli?
Prostat kanserininin varlığını ortaya çıkarmak ve sonrasında hangi evrede olduğunu saptamak (yayılım derecesini) için bir çok test yapılabiliyor. Ancak bu testlerin hepsi, her hasta için uygulanmayabiliyor.
- Rektal Muayene
- PSA
- Diğer Testler
Biyopsi: Prostat dokusunun parçaları özel iğne ile alınarak patoloji laboratuvarında incelenir.
MRI veya Tomografi: Kanserin vücudun başka bölümlerine (doku ve organlar) sıçrayıp sıçramadığını tespit etmek için vücudun çeşitli görüntüleme cihazları ile taranmasıdır.
Kemik Tarama: Enjeksiyon sonrası kemik metastazlarını tespit etmek için uygulanan bir işlemdir.
Prostat Kanseri Nasıl Tedavi Edilir?
1) Bekle – Gör = Takip Protokolü
Hastaya belirgin bir tedavi uygulamadan izlenmesi ve gözlem altında tutulmasıdır. Tedavi altına alınmayan prostat kanseri büyümeyi sürdürse de, genel olarak büyümesi yavaşça gerçekleşmektedir. Belirli bir süre tedavi edilmese dahi insan hayatının belirli bir evresine kadar problem çıkartmayabiliyor. Yaşlı erkeklerde bu süreç mantıklı bir seçenek olabilmektedir. Özellikle kanser mikroskopik incelemede düşük dereceli tehlikeye sahipse tercih edilebilmektedir.
2) Aktif İzlem
Aktif izlemde ise hastamızın PSA değerlerini takip ediyoruz, rektal muayenesini yapıyoruz, prostat biyopsilerini tekrarlayabiliyoruz.
3) Radikal Prostatektomi (RP)
Lokalize prostat kanserinin tedavisi adına uygulanan cerrahi uygulamadır. Tüm prostat dokudan çıkarılıyor. Patolojik incelemede prostat kapsülü dışında tümör mevcutsa, PSA testi ile takibi yapılabiliyor. Daha büyük ve yayılmış tümörlerde ise cerrahi operasyonun başarı oranı lokalize olanlardaki kadar etki göstermeyebilir. Operasyonun komplikasyonları içerisinde kanama, ameliyat sonrası erken dönemde kalp krizi ve akciğer embolisi, daha sonrasında idrar tutamama ve ereksiyon kaybı olabiliyor. Radikal prostatektomi operasyonu açık, laparoskopik ya da robot yardımı ile laparoskopik şeklinde yapılabiliyor.
4) Radyoterapi (Işın Tedavisi)
Radyoterapide yan etkilerden bahsetmek gerekiyor: idrar çıkarmadan güçlük, normalinden fazla sık sık idrara çıkma, ani idrar sıkışması ve ishal, ereksiyon sorunları, mesane boyutunda daralma, idrar yollarında küçülmeler oluşabiliyor.
5) Hormonal Tedavi
Erkeklik hormonu prostat kanseri hücrelerinin çoğalıp yayılmasında etkili olabiliyor. Bu tedavide amaç vücuttaki erkeklik hormonunu ortadan kaldırmak veya baskılamaktır ki bu da testislerin cerrahi olarak çıkarılmasıyla (orşiektomi) ya da medikal yolla sağlanabiliyor. Hormon tedavisi hastaların yarısında sıcak basmalarına yol açarken hepsinde ereksiyon kaybına ve cinsel isteksizliğe sebep olabiliyor.
Özetle hangi tedavinin kullanılacağı hastadan hastaya tamamen farklılık gösteriyor.